Kaan
New member
Sultan İlacı Ne İşe Yarar? Bir Hikâyenin İçinde Gerçeği Aramak
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam sizlerle biraz yüreğimi ısıtan, biraz da düşündüren bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bazen bir ilacın adı, sadece bir şifa değil; bir hayatın dönüm noktası olur ya... İşte bu hikâye tam da öyle bir şey. “Sultan İlacı” denilen o gizemli ismi, ilk kez bir dost meclisinde duydum. Herkesin farklı bir yorumu vardı: kimine göre mucize, kimine göre umut taciri... Ama asıl hikâye, o ilacın bir insana nasıl dokunduğunda gizliydi.
Bir Tesadüf, Bir Başlangıç
Mert, 35 yaşında, analitik zekâsıyla tanınan bir adamdı. Hayatta her şeyi mantık çerçevesinde değerlendirirdi. Hedefleri belliydi, duygulara fazla yer yoktu onun planlarında. Bir mühendis olarak sistematik düşünür, “neden” ve “nasıl” sorularına cevap bulmadan hiçbir adım atmazdı.
Zeynep ise tam tersiydi. Kalbiyle yaşayan, empatisiyle insanları saran bir psikologtu. Hayat onun için bir denklem değil, bir duygular mozaiğiydi. “İyileşmek önce kalpte başlar,” derdi sık sık.
Bir gün, ortak bir arkadaşları sayesinde tanıştılar. Konu dönüp dolaşıp “Sultan İlacı”na geldiğinde, Mert’in gözleri kuşkuyla daraldı.
— “Bir ilaç her derde deva olamaz,” dedi ciddi bir ses tonuyla.
Zeynep gülümsedi.
— “Belki de ‘ilaç’ dediğimiz şey, sandığın kadar kimyasal değildir Mert. Bazen bir kelime, bazen bir dokunuş da ilaçtır.”
İşte o cümle, Mert’in hayatında bir şeyleri kıpırdattı.
Sultan İlacı’nın Sırrı
Zeynep’in danışanlarından biri, Sultan adında yaşlı bir kadındı. Yıllardır depresyonla boğuşuyordu. Yalnızlık, kayıplar, sessizlik... Hepsi bir araya gelip kadını yavaşça içten eritmişti. Doktorlar, ilaçlar, seanslar… Ama hiçbiri işe yaramamıştı.
Bir gün, Zeynep bir karar aldı. Sultan’a artık sadece “hasta” gibi değil, “bir insan” gibi yaklaşacaktı. Onunla çay içti, anılarını dinledi, birlikte eski şarkılar söyledi. Zeynep’in o ilgisiyle Sultan’ın gözlerindeki donukluk yavaş yavaş çözülmeye başladı.
Bir akşam, Sultan elini Zeynep’in eline koydu ve şöyle dedi:
— “Kızım, sen bana ilaçtan fazlasını verdin. Bu gönül derman buldu. Senin adını koydum, bu kalbime iyi gelen şeye: Sultan İlacı.”
O günden sonra “Sultan İlacı” sadece bir metafor değil, bir felsefe oldu. Empati, sevgi ve ilgiyle insanın içini iyileştiren bir anlayış...
Mert’in Arayışı
Mert, bu hikâyeyi dinledikçe içinde bir şeylerin değiştiğini hissetti. Hayatta hep ölçülebilen değerlere inanmıştı ama şimdi ölçemediği bir etkiyle karşı karşıyaydı. Zeynep’in bahsettiği “Sultan İlacı” kavramı onu sarsmıştı.
Bir süre sonra Mert’in kendi hayatında da bir dönüm noktası geldi. Babası ciddi bir hastalığa yakalandı. Doktorlar çaresizdi. Mert, çareyi araştırmakta buldu. Tüm ilaçları, tüm tedavileri denedi. Ama babasının en çok iyileştiği zamanlar, torunuyla gülüp oynadığı anlardı.
O an Mert anladı: “Sultan İlacı” aslında sevginin, ilgilenmenin, dokunmanın adıdır.
Birlikte Şifa Bulmak
Zeynep, Mert’e şöyle dedi bir gün:
— “Her insanın bir Sultan İlacı vardır. Kimisi için bir dost eli, kimisi için bir dua, kimisi için bir tebessüm…”
Mert başını salladı:
— “Benimkini buldum galiba.”
— “Nedir o?”
— “Anlamak. Gerçekten anlamak. İnsanları, duyguları, kendimi.”
Ve o günden sonra Mert, sadece makineleri değil, insan kalbini de çözmeye başladı. Artık mühendisliğini duygularla harmanlayan bir insandı.
Sultan İlacı: Bir Formül Değil, Bir Dokunuş
Forumdaşlar, “Sultan İlacı ne işe yarar?” diye sorarsanız, artık cevabım net:
O, bir kimyasal değil, bir farkındalık. İnsan insana ilaçtır bazen.
Birini içten dinlemek, birinin elini tutmak, birine “seni anlıyorum” diyebilmek… İşte o zaman şifalanıyoruz.
Sultan İlacı, bazen annenizin sesi, bazen çocuğunuzun gülüşü, bazen de hiç beklemediğiniz birinin size içtenlikle “iyi misin?” demesidir.
Forumdaşlara Bir Söz
Belki siz de hayatınızda bir “Sultan İlacı”na rastlamışsınızdır. Belki de siz birine bu ilacı oldunuz.
İşte bu yüzden, bu hikâyeyi paylaşmak istedim.
Hepimizin içinde biraz Mert, biraz Zeynep var.
Kimi çözüm arar, kimi anlamaya çalışır. Ama sonunda hepimiz aynı şeyi isteriz: iyileşmek.
Eğer siz de birinin “Sultan İlacı” olduysanız ya da sizin için biri olduysa, paylaşın forumdaşlar.
Belki birinin hikâyesine umut olursunuz. Çünkü bazen en güçlü ilaç, paylaşılan bir hikâyedir.
Son Söz
Sultan İlacı ne işe yarar biliyor musunuz?
İnsanın içindeki karanlığa bir mum yakar.
O mum, bazen bir sözle, bazen bir gülüşle yanar.
Ve o ışıkla, en derin yaralar bile iyileşir.
Belki de hepimiz, birbirimizin Sultan İlacı’yız.
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam sizlerle biraz yüreğimi ısıtan, biraz da düşündüren bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bazen bir ilacın adı, sadece bir şifa değil; bir hayatın dönüm noktası olur ya... İşte bu hikâye tam da öyle bir şey. “Sultan İlacı” denilen o gizemli ismi, ilk kez bir dost meclisinde duydum. Herkesin farklı bir yorumu vardı: kimine göre mucize, kimine göre umut taciri... Ama asıl hikâye, o ilacın bir insana nasıl dokunduğunda gizliydi.
Bir Tesadüf, Bir Başlangıç
Mert, 35 yaşında, analitik zekâsıyla tanınan bir adamdı. Hayatta her şeyi mantık çerçevesinde değerlendirirdi. Hedefleri belliydi, duygulara fazla yer yoktu onun planlarında. Bir mühendis olarak sistematik düşünür, “neden” ve “nasıl” sorularına cevap bulmadan hiçbir adım atmazdı.
Zeynep ise tam tersiydi. Kalbiyle yaşayan, empatisiyle insanları saran bir psikologtu. Hayat onun için bir denklem değil, bir duygular mozaiğiydi. “İyileşmek önce kalpte başlar,” derdi sık sık.
Bir gün, ortak bir arkadaşları sayesinde tanıştılar. Konu dönüp dolaşıp “Sultan İlacı”na geldiğinde, Mert’in gözleri kuşkuyla daraldı.
— “Bir ilaç her derde deva olamaz,” dedi ciddi bir ses tonuyla.
Zeynep gülümsedi.
— “Belki de ‘ilaç’ dediğimiz şey, sandığın kadar kimyasal değildir Mert. Bazen bir kelime, bazen bir dokunuş da ilaçtır.”
İşte o cümle, Mert’in hayatında bir şeyleri kıpırdattı.
Sultan İlacı’nın Sırrı
Zeynep’in danışanlarından biri, Sultan adında yaşlı bir kadındı. Yıllardır depresyonla boğuşuyordu. Yalnızlık, kayıplar, sessizlik... Hepsi bir araya gelip kadını yavaşça içten eritmişti. Doktorlar, ilaçlar, seanslar… Ama hiçbiri işe yaramamıştı.
Bir gün, Zeynep bir karar aldı. Sultan’a artık sadece “hasta” gibi değil, “bir insan” gibi yaklaşacaktı. Onunla çay içti, anılarını dinledi, birlikte eski şarkılar söyledi. Zeynep’in o ilgisiyle Sultan’ın gözlerindeki donukluk yavaş yavaş çözülmeye başladı.
Bir akşam, Sultan elini Zeynep’in eline koydu ve şöyle dedi:
— “Kızım, sen bana ilaçtan fazlasını verdin. Bu gönül derman buldu. Senin adını koydum, bu kalbime iyi gelen şeye: Sultan İlacı.”
O günden sonra “Sultan İlacı” sadece bir metafor değil, bir felsefe oldu. Empati, sevgi ve ilgiyle insanın içini iyileştiren bir anlayış...
Mert’in Arayışı
Mert, bu hikâyeyi dinledikçe içinde bir şeylerin değiştiğini hissetti. Hayatta hep ölçülebilen değerlere inanmıştı ama şimdi ölçemediği bir etkiyle karşı karşıyaydı. Zeynep’in bahsettiği “Sultan İlacı” kavramı onu sarsmıştı.
Bir süre sonra Mert’in kendi hayatında da bir dönüm noktası geldi. Babası ciddi bir hastalığa yakalandı. Doktorlar çaresizdi. Mert, çareyi araştırmakta buldu. Tüm ilaçları, tüm tedavileri denedi. Ama babasının en çok iyileştiği zamanlar, torunuyla gülüp oynadığı anlardı.
O an Mert anladı: “Sultan İlacı” aslında sevginin, ilgilenmenin, dokunmanın adıdır.
Birlikte Şifa Bulmak
Zeynep, Mert’e şöyle dedi bir gün:
— “Her insanın bir Sultan İlacı vardır. Kimisi için bir dost eli, kimisi için bir dua, kimisi için bir tebessüm…”
Mert başını salladı:
— “Benimkini buldum galiba.”
— “Nedir o?”
— “Anlamak. Gerçekten anlamak. İnsanları, duyguları, kendimi.”
Ve o günden sonra Mert, sadece makineleri değil, insan kalbini de çözmeye başladı. Artık mühendisliğini duygularla harmanlayan bir insandı.
Sultan İlacı: Bir Formül Değil, Bir Dokunuş
Forumdaşlar, “Sultan İlacı ne işe yarar?” diye sorarsanız, artık cevabım net:
O, bir kimyasal değil, bir farkındalık. İnsan insana ilaçtır bazen.
Birini içten dinlemek, birinin elini tutmak, birine “seni anlıyorum” diyebilmek… İşte o zaman şifalanıyoruz.
Sultan İlacı, bazen annenizin sesi, bazen çocuğunuzun gülüşü, bazen de hiç beklemediğiniz birinin size içtenlikle “iyi misin?” demesidir.
Forumdaşlara Bir Söz
Belki siz de hayatınızda bir “Sultan İlacı”na rastlamışsınızdır. Belki de siz birine bu ilacı oldunuz.
İşte bu yüzden, bu hikâyeyi paylaşmak istedim.
Hepimizin içinde biraz Mert, biraz Zeynep var.
Kimi çözüm arar, kimi anlamaya çalışır. Ama sonunda hepimiz aynı şeyi isteriz: iyileşmek.
Eğer siz de birinin “Sultan İlacı” olduysanız ya da sizin için biri olduysa, paylaşın forumdaşlar.
Belki birinin hikâyesine umut olursunuz. Çünkü bazen en güçlü ilaç, paylaşılan bir hikâyedir.
Son Söz
Sultan İlacı ne işe yarar biliyor musunuz?
İnsanın içindeki karanlığa bir mum yakar.
O mum, bazen bir sözle, bazen bir gülüşle yanar.
Ve o ışıkla, en derin yaralar bile iyileşir.
Belki de hepimiz, birbirimizin Sultan İlacı’yız.